Sednaya Hapishanesi’ndeki katliam uydu görüntülerimize yakalandı

Suriye Diktatörü Beşar Esad’ın devrilmesinden bu yana 6 gün geçti. Ancak dünya devrimden önce adını  pek azımızın duyduğu bir yerle travmatize oldu: Sednaya Hapishanesi, -ya da daha doğrusu Sednaya “işkencehanesi”.

İNSANLIK SUÇUNU UYDU GÖRÜNTÜLERİYLE BELGELEDİK

Edindiğimiz 30.05.2017 tarihli Maxar uydu görüntüsünde Sednaya Hapishanesi’nin çevresinde bazı uğursuz detaylar keşfettik. İki farklı yerde kazılmış toplu mezarlar ve hapishane bahçesinde yaşanan muhtemel bir katliamın görüntüleriyle karşılaştık. Raporun geri kalanında bu toplu mezarları, hapishanenin bahçesinde yaşananları ve bu ikisinin üzücü bağlantısını ele alacağız.

BAHÇEDEKİ ÜRPERTEN KARARTILAR

Yukarıda hapishanenin o güne ait uydu görüntüsünde dikkate değer bulduğumuz ve olası bir insanlık suçuna delil oluşturabilecek iki bulgumuzdan bahsettik. Şimdi birlikte bu bulgularımızdan ilki olan hapishanenin bahçesinde yaşananları inceleyelim. Endişe verici şekilde “lekeli olduğunu anladığımız bahçenin zemininde, bazı yerlerde nokta gibi beliren cisimleri (ayakta duran insan), bazı yerlerde de çizgi gibi görünen karartıları görebiliyoruz.

Yukarıdaki fotoğrafta da görülebileceği üzere, ilerleyen bölümde açıklayacağımız verilerle birlikte düşününce bunların katledilen insanların bedenlerini içine alan siyah torbalar olabileceğine dair kuvvetli bir fikir edindik. Tek tek duran noktalar ise Esad’ın askerlerinden başkası değil.

PEKİ BU YIĞINLAR NE?

Çok dikkatli baktığımızda da bu karartıların yan yana duran 5 tekil objeden ibaret olduğunu görüyoruz. Yaptığımız ölçümde, yan yana dizilmiş bu 5 torbanın yaklaşık 4 buçuk metre uzunluğa sahip olduğunu gördük. Bu 5 siyah torbanın başında duran da bir görevli/asker var.

TOPLU MEZARLAR

Hapishanenin çevresindeki bir parselde, bahçedeki olaylarla aynı gün içerisinde toplu mezar olduğunu anladığımız kazılara rastladık. 330 tane kazılmış alan tespit ettik. En uzunu 5,15 m ve en kısası 2,7 m olan bu çukurların ortalamasını aldık ve tespit ettiğimiz çukurlarla çarptık. Ayrıca başka bir alanda tespit ettiğimiz ve bu alan içerisinde olağan dışı bir şekilde kazılmış olan alanları da hesaba katarak 1276 m uzunluğunda bir alanın toplu mezar olarak kazıldığını keşfettik.

Torba olduğunu düşündüğümüz bahçedeki siyah cisimlerin uzunlukları 90 cm ve 1 buçuk m arasında değişiyor. Bu boyutlardaki torbalarda bulunan bedenlerin ise bedensel bütünlüklerinin kaybolmuş olması kuvvetle muhtemel. Aşağıdaki görseldeki açıklamada yaptığımız matematiksel hesaplamalara dayanarak minimum siyah torba sayısını kullandık. Ancak hesaplamalarımız bu sayının 1000’in üzerinde olabileceğine işaret ediyor.

Daha önce de Şuşa Hapishanesi dosyasında kullandığımız üzücü bir yöntem ile buraya gömülen şeyin içeriğine dair bazı çıkarımlarda bulunabiliyoruz. Bunun için Sentinel-2 uydusunun, “toplu mezarlar kazılmadan önceki, 01.05.2017 tarihli bir görüntüsü ile tam bir sene sonraki (yöntemi uygulayarak bir yargıya varmak için arazinin yeşillenmesini etkileyen mevsim faktörünü devre dışı bırakmamız gerekir) yani 01.05.2018 tarihli görüntüsünün NVDI filtresi ile incelenmesi gerekiyor.

GÖMÜLEN ŞEYLER ORGANİK – VE, AĞAÇ DA DEĞİLLER

Oluşturduğumuz GIF’te (aşağıda) görebileceğiniz üzere, kazı yapılan alanın vejetesyon endeksinde mevsim dışı anormal bir artış gözlemliyoruz. Bu bize oraya görülen şeylerin “organik” (mesela insan) olduğunu gösteriyor.

Uydu görüntüleri ise bu bölgede bir ağaçlandırma veya bahçe düzenlemesi yapılmadığını gösteriyor. Bu durum, gömülme ihtimali olan şeyler listesinde “insan” seçeneğini neredeyse yalnız bırakıyor.

SONUÇ

Yaptığımız araştırmayla insanlığa karşı suç işleyenlerin işledikleri suçları belgelendirdik. Uluslararası arenada sorumluların gereken cezayı almaları için gerekli kanıtlardan birini sunduk. Sednaya Hapishanesi’nde yakınları bulunan ve hâlâ hapishane içinde aramalarını sürdüren aileler için de bakabilecekleri bir yer gösteriyoruz.